İstanbul Fatih’te bir otelde konaklayan Böcek ailesinin –anne, baba ve iki çocuk– birkaç gün içerisinde yaşamını yitirmesi, yalnızca trajik bir kayıp değil, Türkiye’de turizm işletmeleri ve konaklama tesislerindeki kimyasal kullanımına yönelik denetim zafiyetinin ölümcül sonuçlarını gözler önüne serdi.

Adli Tıp Kurumu tarafından hazırlanan ön otopsi raporu, ölüm nedenine ilişkin sorulara kesin yanıt vermese de, ailedeki kayıpların oteldeki ortamdan kaynaklı kimyasal maruziyet ihtimalini güçlü biçimde işaret ettiği belirtildi.

Olayın Kronolojisi: 48 Saatte Gelişen Ölümcül Tablo

Rapora göre aile, 9 Kasım’da İstanbul’a turistik amaçla geldi ve Fatih’teki Harbour Suites Old City Hotel'de konakladı.
10–11 Kasım tarihlerinde dışarıdan midye, pide, tantuni, kokoreç ve lokum gibi çeşitli yiyecekler tükettikleri, 12 Kasım sabaha karşı mide bulantısı ve kusma şikayetlerinin başladığı ifade edildi.

13 Kasım’da saat 03.00 sularında otelden ambulansla tekrar hastaneye kaldırılan çocuklar tüm müdahalelere rağmen kurtarılamadı. Anne Çiğdem Böcek 14 Kasım’da, baba Servet Böcek ise 17 Kasım’da yaşamını yitirdi.

Aynı otelde kalan yabancı uyruklu 2 kişinin de benzer şikayetlerle 15 Kasım’da hastaneye başvurmuş olması, şüpheleri gıda zehirlenmesinden çok ortak bir çevresel maruziyet üzerine yoğunlaştırdı.

Otelin Bir Gün Önce İlaçlandığı Ortaya Çıktı

Raporda kritik bir bilgi olarak otelin 11 Kasım’da haşere ve böcekler için ilaçlandığı belirtildi. Ailenin kaldığı 201 numaralı oda, ilaçlama yapılan 101 numaralı odanın hemen üstünde yer alıyordu ve bu katta havalandırma sisteminin olmadığı tespit edildi.

Otel ilaçlamasında kullanılan kimyasallar, aile bireylerinden alınan kan örnekleri ve çarşaflar Adli Tıp Kurumu tarafından incelemeye alındı.
Ön toksikolojik analizde sistematik olarak taranan toksik maddelerin tespit edilememiş olması, kullanılan kimyasalın fosfin gazı gibi uçucu ve hızla kaybolan bir madde olabileceği ihtimalini gündeme getiriyor.

Otopsi: Travmatik bulgu yok, mide duvarında yaygın kanama var

Aile bireylerinin otopsilerinde dış travmaya dair hiçbir bulguya rastlanmazken, midede kızarıklık, mide duvarında noktasal veya yaygın kanamalar ve bağırsaklarda hafif kanlı içerik gibi kimyasal toksisiteyle uyumlu olabilecek bulguların öne çıktığı belirtildi.

Adli Tıp Kurumu’nun toksikolojik incelemelerinde şu ana kadar sistematiklerinde bulunan toksik maddelerin tespit edilmediği, ancak kesin ölüm nedeninin daha ileri kimyasal analizler sonrasında belirleneceği vurgulandı. Otelde kullanılan kimyasallar ve uygulama ürünleri de inceleme için Adli Tıp’a gönderildi; laboratuvar süreçleri devam ediyor.

Uzmanlar uyarıyor: “Bu bir ailesel trajedi değil, yapısal çöküşün sonucu”

Türk Hekimler Birliği, olayın yalnızca bir “talihsizlik” olarak ele alınamayacağı görüşünde. TTB’ye göre yaşananlar, Türkiye’de biyosidal ürün uygulamalarındaki denetim zafiyeti, turizm işletmelerindeki kontrol mekanizmalarının zayıflığı ve yetkin olmayan personel kullanımının ölümcül bir örneği.

Biyosidal ürünler, 2019 tarihli yönetmelikle sıkı kurallara bağlanmış olsa da pratikte denetimlerin yetersiz olduğu, uygulamaların çoğu zaman kayıt dışı ve kontrolsüz yürütüldüğü belirtiliyor.

Alüminyum fosfit tartışması: Ölümcül gaz fosfin

Kamuoyunda sıkça karıştırılan “alüminyum fosfat” ile “alüminyum fosfit” ayrımına dikkat çeken uzmanlar, alüminyum fosfitin nemle temas ettiğinde fosfin gazı açığa çıkardığını ve bunun dakikalar içinde öldürücü olabileceğini belirtiyor. Bu madde yalnızca uzman ve sertifikalı personel tarafından, tamamen boşaltılmış alanlarda uygulanabiliyor.

Fosfin gazı hücresel solunumu durduruyor; ani solunum yetmezliği, ritim bozuklukları ve çoklu organ yetmezliği tablosu oluşturuyor. Tedavisi yok; tek koruyucu yol doğru uygulama ve etkin denetim.