Atatürk'ün Eczanesinin Hikayesi

Atatürk'ün Eczanesinin Hikayesi

Atatürk'ün Eczanesinin Hikayesi

Ankara Ulus'ta yer alan ve 2017 yılının sonunda tam 99 yıllık hizmet süresinin ardından kapılarını kapatan İstanbul Eczanesi, "Atatürk'ün eczanesi" olarak bilinirdi. 1919 yılında açılan eczanenin hikayesine yakından bakıyoruz.

Henüz Cumhuriyet'in ilan edilmediği, hatta Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin dahi açılmadığı dönemde, 19 Ocak 1919 tarihinde Refik Saydam'ın talimatıyla Hüseyin Hüsnü Sarı tarafından açılıyor İstanbul Eczanesi. Anafartalar Caddesi üzerinde açılan İstanbul Eczanesi 1955 yılına kadar burada hizmet veriyor. 1955 yılında bugünkü Ankara Adalet Sarayı'nmın olduğu yere taşınıyor. 1962 yılında ise Ulus İş Hanı'nın tamamlanmasının ardından buraya taşınıyor eczane. 1965 yılına geldiğimizde Hüseyin Hüsnü Sarı'nın vefat etmesiyle yerine oğlu Adil Sarı geçiyor. 1979 yılında ise Adil Sarı, Ömer Faruk Erdem'e devrediyor eczaneyi.

İşte 1979 yılından bu yana Ecz. Ömer Faruk Erdem tarafından işletilen İstanbul Eczanesi, 2017 yılının son gününde kapanmak zorunda kaldı. Konuyla ilgili konuşan Erdem, "Ulus İş Hanı’ndaki iş yerlerinde son 10 yıldır bir tedirginlik var. Buranın yıkılacağı ve yayalaştırılacağı söylentileri var. Sözleşmesi biten iş yerlerine Büyükşehir Belediyesi tarafından boşaltmaları için tebligat gönderiliyor. Bizim sözleşmemiz de Haziran 2018’de bitiyor. Aynı tebligat bize de geldi. Buradaki esnaf bu nedenle cesaretle ticaretini yapamadı." dedi.

Motivasyonunu kaybettiği ve eczacılık sektörünün yaşadığı diğer sorunların da kendisini oldukça olumsuz etkilediğini söyleyen Ecz. Ömer Faruk Erdem, elbette ki çok duygulanıyor bunları söylerken. Bir yıl on dört gün daha bekleyebilse 100 yıllık bir müessese olacağını söylüyor, ancak yapamadığını ve üzgün olduğunu belirtiyor.

Ancak anılarını yitirmek istemiyor eczanenin. Dilekolay 99 yılın anısı var o raflarda, masalarda. Ankara'nın ve Türkiye'nin en köklü eczanelerinden birinden bahsediyoruz sonuçta. Eczane'ye ait birçok eşyayı Ankara Eczacı Odası'na bağışlıyor Erdem. Bu sayede bir müze açılıyor ve burada sergileniyor eşyalar. Bir de veresiye defteri var eczanenin. O defter de Türkiye Eczacılar Birliği'nin müzesinde muhafaza ediliyor şu günlerde.

Veresiye defterinin özel bir anlamı da var aslında. İçerisinde tam 45 sayfası Atatürk'e ait olan bir veresiye defteri bu. Çünkü Atatürk ve birçok meclis üyesi alışverişlerini buradan yaparmış zamanında. Yapılan alışverişlerle ilgili konuşan Ecz. Ömer Faruk Erdem şu ifadeleri kullanıyor:

"Mevcut bir veresiye defterimiz vardı. Atatürk ve diğer meclis üyeleri alışverişlerini buradan yapar ve pek çok zaman bu alışverişler veresiye olarak yapılırdı. Veresiye defterimizde Atatürk'e ait 45 sayfa var. Her ay sonunda faturaları kesilerek Meclis'e gönderilir, kendileri de maaşlarını aldıktan sonra öderlermiş."

Veresiye defterinin aktardığına göre Atatürk'e en son 20 Ekim 1938 tarihinde ilaç yapılıp gönderilmiş. O sırada Atamız, Dolmabahçe'de tedavi gördüğünden buraya gitmiş ilaçlar. 1 Aralık 1938 tarihinde ise Atatürk'e ait tüm hesaplar kapatılmış bu defterde. Yine bu ödemelerin de Atamız'ın maaşından yapıldığı aktarılıyor.

İşte Atatürk, ilaçlarını hep buradan aldığı ve burayla yakın temasta olduğundan "Atatürk'ün eczanesi" olarak anılıyor İstanbul Eczanesi. Bugünlerde aktif olarak hizmet vermiyor olsa da, Ankara Eczacı Odası tarafından hatırası yaşatılıyor.

İstanbul Eczane'sinin hatırasını müzede, Atatürk'ün hatırasını gönüllerimizde yaşatmayı sürdüreceğiz.

85 yıl önce bugün Dolmabahçe'de hayata gözlerini yuman, Ulu Önderimiz Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ü en derin ve içten duygularla anıyoruz.

 

Fotoğraflar: TRT Haber


10 Kasım 2023, 12:23