Sağlık Bakanlığı, Türkiye'de son dönemde gündeme gelen kene yoğunluğu iddialarına ilişkin açıklama yaptı.
Sağlık Bakanlığı, Türkiye'de kene yoğunluğunun geçmiş yıllara göre artış göstermediğini belirtmektedir.Ancak, KKKA ile mücadele kararlılıkla sürdürülmektedir
Türkiye’de her yıl bahar ve yaz aylarında yeniden gündeme gelen Kırım-Kongo Kanamalı Ateşi (KKKA), kene temasıyla bulaşan ve ölümcül seyredebilen ciddi bir enfeksiyon hastalığı olarak halk sağlığı açısından önemini koruyor. Sağlık Bakanlığı’nın verilerine göre, hastalık özellikle İç Anadolu’nun kuzeyi, Orta Karadeniz ve Doğu Anadolu’nun kuzeyinde yoğun şekilde görülüyor.
KKKA, Bunyaviridae ailesine bağlı Nairovirüs grubundan tek sarmallı bir RNA virüsünün neden olduğu zoonotik bir enfeksiyondur. Etken, genellikle kenelerin ısırmasıyla insanlara bulaşır; ancak viremik dönemdeki hayvanların veya hasta bireylerin kan ve vücut sıvılarıyla korunmasız temas da bulaşma riski taşır.
Hastalık; ateş, halsizlik, iştahsızlık, kas ve baş ağrısı, bulantı, kusma, ishal gibi belirtilerle başlar. Ağır vakalarda burun, ağız, rektum gibi vücut bölgelerinden kanama, idrarda kan görülmesi ve yaygın iç kanamalar gelişebilir. Hastalığın kuluçka süresi kene teması sonrası genellikle 1–3 gün, enfekte materyalle temas sonrası ise 5–6 gün olup en fazla 13 güne kadar uzayabilir.
Türkiye’de hastalığın ilk kez 2002 yılında fark edilip 2003 yılında kesin tanı konduğu kaydediliyor. En çok vaka bildirimi ise 2009 yılında 1.318 olgu ile gerçekleşti. Hastalık, mevsimsel olarak bahar aylarında artış gösteriyor ve yaklaşık %4–5’lik fatalite oranıyla seyrediyor.
En sık bulaştırıcı tür, ülkemizde yaygın olarak bulunan Hyalomma marginatum adlı kenedir. KKKA'nın halen özgül bir tedavisi veya onaylı bir aşısı bulunmamakla birlikte, hastalığın yönetimi büyük ölçüde destek tedavisine dayanıyor. Aşı geliştirme çalışmaları Türkiye’de sürdürülüyor.
Korunma Önlemleri Hayat Kurtarıyor
Hastalığın yayılımını önlemede kişisel korunma önlemleri büyük önem taşıyor. Uzmanlar, özellikle tarla, bağ, bahçe, orman ve piknik gibi kene açısından riskli alanlara gidilirken şu önlemlerin alınmasını öneriyor:
-
Açık alanlara çıkarken mümkün olduğunca vücudu örten, açık renkli giysiler tercih edilmeli; pantolon paçaları çorap içine sokulmalı.
-
Dönüşte vücut kene yönünden kontrol edilmeli; kene bulunursa çıplak elle dokunmadan bez, eldiven veya cımbız yardımıyla çıkarılmalı.
-
Kene çıkarılamıyorsa ya da çıkarıldıktan sonra halsizlik, ateş, kas ağrısı gibi belirtiler başlarsa en yakın sağlık kuruluşuna başvurulmalı.
-
Hayvanların kanına, dokusuna ya da vücut sıvılarına çıplak elle temas edilmemeli.
-
Hasta kişilerin kan ve vücut sıvılarına temas edecek kişilerin eldiven, maske, önlük gibi koruyucu ekipman kullanması şart.
-
Vücuda yapışan keneler kesinlikle patlatılmamalı; üzerine kolonya, gaz yağı gibi maddeler dökülmemeli.
Sağlık Bakanlığı, KKKA’nın kontrolü için çok sayıda bölgede bilgilendirme ve farkındalık kampanyaları yürütüyor. Özellikle kırsal bölgelerde yaşayan vatandaşların keneyle teması en aza indirecek önlemler konusunda bilinçlendirilmesi, hastalığın yayılımını sınırlandırmada kritik rol oynuyor.