Parkinson hastaları için umutsuzluğa kapılmamak son derece önemlidir. Parkinson hastalığı genellikle istirahatte ortaya çıkan titremeler, kaslarda katılık ve hareketlerde yavaşlama gibi belirtilerle kendini gösterir. Hastalık ilerledik
Parkinson hastaları için umutsuzluğa kapılmamak son derece önemlidir. Parkinson hastalığı genellikle istirahatte ortaya çıkan titremeler, kaslarda katılık ve hareketlerde yavaşlama gibi belirtilerle kendini gösterir. Hastalık ilerledikçe denge, yürüyüş ve duruş problemleri ile hafıza sorunları da ortaya çıkabilir. Ancak Parkinson hastalarının umutsuzluğa kapılmaması gerektiğini belirten uzmanlar bulunmaktadır. Parkinson hastalığı genellikle ileri yaşta başlayan bir hastalık olarak bilinir, ancak gençlerde de görülebildiği unutulmamalıdır. Parkinson hastaları için umut vardır. Bu hastalığın semptomları, ağızdan alınan ilaçlar ve cihaz destekli tedavilerle neredeyse tamamen kontrol altına alınabilir. Bu nedenle hastalara aktif bir yaşam sürdürmeleri, düzenli tedaviye devam etmeleri ve doktorlarıyla iletişimde olmaları önerilir. Beyin pili tedavisi, Parkinson hastalığında umut verici bir seçenektir. Bu tedaviyle beyindeki dopamin eksikliği düzeltilir ve hareketlerde yavaşlama, yüz ifadesinde donukluk, el titremesi, yürümede küçük adımlarla öne eğilme gibi belirtiler hafifletilebilir. Beyin pili ameliyatı, hastalar uyanıkken ve konuşarak gerçekleştirilebilir. Bu tedavi sayesinde bağımsız yaşayamayan ve sosyal hayattan kopan hastalar, tekrar bağımsızlık kazanabilir ve bazıları mesleklerini yeniden icra edebilir. Beyin pili ameliyatından sonra hastaların günlük yaşamlarında önemli bir değişiklik olmaz. Hastalar, uygun önlemler alındığında sportif faaliyetlerde bulunabilir, tenis oynayabilir, bisiklete binebilir ve yüzebilirler. Ayrıca günümüz teknolojisi ve uygun ayarlarla, Parkinson hastalarına her türlü MR görüntülemesi yapılabilmesi mümkündür. Sonuç olarak, Parkinson hastaları umutsuzluğa kapılmamalı ve tedavi seçeneklerine odaklanmalıdır. Bu hastalıkta ilerlemeler kaydedilmiş ve semptomların kontrol altına alınması mümkün olmuştur. Uzman doktorlar tarafından yönlendirilen tedavi planları ve destekleyici önlemlerle hastaların yaşam kalitesi artırılabilir.
