Türkiye’de rahim ağzı kanseri ile mücadelede önemli bir adım atılıyor. Sağlık Bakanı Prof. Dr. Kemal Memişoğlu, HPV aşısının 2025 yılı sonunda ulusal aşı takvimine alınacağını açıkladı.
“HPV’nin özellikle rahim kanseri yapma riski olan iki suşu var. 2025’in sonunda bunlarla ilgili aşı programımızı başlatacağız. 13 yaşından itibaren tüm çocuklarımıza, 15 yaş üzeri tüm vatandaşlarımıza HPV aşısını yapabilir hâle geleceğiz.”
Bu önemli gelişme, özellikle rahim ağzı kanseri başta olmak üzere HPV ile ilişkili birçok hastalığın önlenmesinde etkili olacak ve Türkiye'nin koruyucu sağlık hizmetlerinde yeni bir dönemi başlatacak.
HPV Nedir ve Neden Önemlidir?
HPV (Human Papilloma Virüsü), cilt ve mukozal dokularda enfeksiyona yol açan yaygın bir virüstür. Virüsün bazı tipleri rahim ağzı, genital, anal ve baş-boyun kanserlerine neden olabilmektedir. Özellikle HPV 16 ve 18 tipleri, tüm rahim ağzı kanseri vakalarının yaklaşık %70’inden sorumludur. HPV’nin erkeklerde de penil ve anal kanserlere yol açabildiği bilinmektedir.
2018 GLOBOCAN verilerine göre, rahim ağzı kanseri dünya genelinde kadınlar arasında en sık görülen dördüncü kanser türüdür ve her yıl yaklaşık çeyrek milyon kadının ölümüne yol açmaktadır. 2019 yılına ait tahminlerde ise HPV'nin dünya genelinde kadınlarda 620 bin, erkeklerde ise 70 bin kanser vakasına neden olduğu bildirilmektedir. Özellikle düşük ve orta gelirli ülkelerde HPV aşısına ve düzenli tarama hizmetlerine erişim eksikliği nedeniyle hastalığa bağlı ölüm oranları daha yüksektir.
HPV aşısı, bu riski azaltmanın en etkili yollarından biri olarak kabul edilmektedir. 2006 yılında kullanıma giren ve günümüzde sayısı altıya ulaşan HPV aşıları, canlı virüs içermeyen, rekombinant DNA teknolojisiyle üretilmiş biyolojik ürünlerdir. Aşıların, cinsel temas başlamadan önce uygulanması önerilmekle birlikte, bazı türleri 45 yaşına kadar kullanılabilmektedir. Bugüne kadar yapılan araştırmalar, bu aşıların yüksek riskli HPV tiplerine karşı etkili ve güvenli olduğunu göstermiştir.
Prof. Dr. Kemal Memişoğlu’nun açıklamasıyla birlikte Türkiye, HPV’ye karşı bağışıklamada yeni bir döneme giriyor. Aşının yaygın kullanımıyla birlikte, hem kadınlar hem de erkeklerde HPV ile ilişkili kanserlerin görülme sıklığında anlamlı bir düşüş bekleniyor. Ayrıca ulusal aşı takvimine dahil edilmesi, aşının daha geniş kitlelere ücretsiz olarak ulaşmasının da önünü açacak.
Bu adım, Türkiye’nin halk sağlığı politikalarında kanserle mücadelede attığı önemli ve umut verici bir gelişme olarak tarihe geçecek gibi görünüyor.
