Kızamıkta Küresel Geri Dönüş

Kızamıkta Küresel Geri Dönüş

Amerika Birleşik Devletleri, 30 yılı aşkın süredir görülmeyen bir kızamık salgını ile karşı karşıya.

ABD Hastalık Kontrol ve Önleme Merkezleri (CDC) verilerine göre 2025 yılı itibarıyla ülke genelindeki kızamık vaka sayısı 1.288’e ulaştı. Bu sayı, ABD’nin aşıyla önlenebilir hastalıkları ortadan kaldırdığı ilan edilen 2000 yılından bu yana kaydedilen en yüksek seviyelerden biri.

Uzmanlar gerçek vaka sayısının bunun da üzerinde olabileceğini ve salgının 14 eyalette aktif olarak devam ettiğini belirtiyor. En büyük salgının Batı Teksas’taki aşısız topluluklarda başladığı ve ülke geneline yayıldığı aktarılıyor. Bugüne kadar iki çocuk ve bir yetişkin hayatını kaybetti, onlarca kişi hastaneye kaldırıldı.

Aşı Tereddütü ABD’yi Tehdit Ediyor

CDC ve Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ), 2000 yılında kızamığın ABD’den resmen silindiğini duyurmuştu. Ancak son yıllarda giderek artan aşı karşıtlığı ve aşıya yönelik güvensizlik, bu kazanımın hızla kaybedilmesine neden olabilir.

Yetkililer, devam eden salgınları kontrol altına almak için toplumsal çabaların kritik olduğunu vurgularken, uzmanlar özellikle sosyal medya yoluyla yayılan dezenformasyonun aşı reddinde önemli rol oynadığını belirtiyor.

Türkiye’de de Benzer Tablo: Aşı Reddi ve Göçmen Etkisi Kızamığı Geri Getirdi

Türkiye’de de 2011 yılından itibaren kızamık vakalarında dikkat çekici bir artış yaşanıyor. Özellikle Suriye iç savaşının ardından başlayan büyük göç dalgası ve Avrupa’dan ithal edilen kızamık vakaları, ülkemizde salgınlara yol açtı. 2013 yılında bildirilen vaka sayısı 7.405’e kadar yükselirken, 2019’da bu sayı tekrar tırmanarak 2.904’e ulaştı.

Hastane verilerine göre, kızamık geçiren çocukların büyük bölümü ya hiç aşılanmamış ya da sadece tek doz aşı almıştı. Komplikasyon oranı oldukça yüksek olup; özellikle 1 yaş altı bebeklerde pnömoni, ensefalit, krup, hiponatremi ve nadiren ölüm gibi ciddi tablolara neden olduğu görüldü.

Aşı Programında Eksiklikler ve Değişiklikler

Türkiye’de 1970’ten bu yana uygulanan kızamık aşısı, 1998’de ikinci dozun da programa eklenmesiyle güçlendirilmişti. Ancak eski programda ikinci doz ilkokul birinci sınıfta yapılırken, 2020'deki güncellemeyle bu dozun 48. ayda yapılmasına karar verildi. Bu geçiş sürecinde bazı çocukların ikinci doz aşılarını alamadığı, bu durumun da bağışıklık eksikliğine yol açtığı bildirildi.

Aşı Reddi Yükselişte

2011’de sadece 18 olan aşı reddi vakası sayısı, 2018’de 23 bine kadar çıktı. Bu artış, hem bireysel bağışıklığı hem de toplum bağışıklığını zayıflatarak kızamık gibi bulaşıcı hastalıkların yeniden yayılmasına zemin hazırlıyor. 2019 itibarıyla kızamık insidansı, yüz binde 0.01’den yüz binde 0.10’a çıkarak 10 kat artış gösterdi.

 

Uzmanlardan Uyarı: Aşı Güvenli ve Etkilidir

Kızamık, yüksek ateş, döküntü, öksürük ve bağışıklık sisteminin zayıflaması gibi belirtilerle seyreden, ancak aşıyla tamamen önlenebilen bir hastalık. Uzmanlar, kızamık virüsünün bulaşıcılığının son derece yüksek olduğunu, bir vakanın ortalama 12 ila 18 kişiye bulaşabileceğini belirtiyor.

Uzman görüşü:
“Tek doz aşı koruyuculuk açısından yeterli değildir. Özellikle riskli yaş grubundaki çocukların aşı takvimine uygun şekilde iki doz KKK (kızamık-kabakulak-kızamıkçık) aşısı olmaları büyük önem taşıyor. Aşı ile toplum bağışıklığı oranı %95'in altına düştüğünde, kızamık salgınları kaçınılmaz hale gelir.”

Tanır, G., & Yalçınkaya, R. (2022). Dünyada ve Ülkemizde Kızamığın Yeniden Ortaya Çıkışı: Nedenler ve Sonuçlar. Klimik Journal/Klimik Dergisi, 35(3).

https://tr.euronews.com/saglik/2025/07/10/abdde-kizamik-vakalari-son-33-yilin-en-yuksek-seviyesine-ulasti


17 Temmuz 2025, 11:39