Aromaterapi, doğal ürün temelli tamamlayıcı ve destekleyici tedavi yaklaşımları arasında yüzyıllardır yerini korumaktadır. Uçucu yağların doğru ve bilinçli kullanımıyla ruh hâlinin düzenlenmesi, stres ve anksiyete yönetimi, uyku kalitesinin artırılması ve genel sağlık desteği gibi pek çok alanda etkili olduğu bilimsel araştırmalarla da gösterilmektedir.
Günümüzde ise aromaterapi uygulamaları dijital sağlık teknolojilerinden etkilenmekte ve bu alanda yapay zekâ (AI) destekli yeni yöntemler gelişmektedir. Özellikle kişiselleştirilmiş sağlık hizmetlerinin öne çıktığı günümüzde, AI tabanlı analiz sistemleri bireyin fizyolojik ve psikolojik verilerini işleyerek daha hedefe yönelik ürün önerileri geliştirebilmektedir.
Dünya genelinde örnek uygulamalar giderek artmaktadır. Örneğin:
- BioEsse Technologies (ABD): Biyosensör verilerini analiz ederek kişiye özel aromaterapi önerileri sunan AI destekli sistemler geliştirmektedir. Kullanıcının stres seviyesi ve ruh hâline göre özel uçucu yağ karışımları önerilmektedir.
- Aroma Bit Inc. (Japonya): Olfactory AI (kokusal yapay zekâ) teknolojisi ile koku profili analizi yapan cihazlar üretmektedir. Bu sistem, bireyin koku tercihini ve duyusal yanıtlarını analiz ederek en uygun uçucu yağ kombinasyonlarını belirlemektedir.
- Aromatherapy Associates (İngiltere): Yapay zekâ tabanlı chatbot teknolojisini aromaterapi danışmanlığı için geliştirmekte ve test etmektedir. Kullanıcının verdiği bilgilere dayanarak, ürün tavsiyesi ve kullanım önerisi sağlayan akıllı danışman sistemleri üzerinde çalışmalar yürütülmektedir.
- L'Oréal Group – ModiFace AI: Yapay zekâ destekli cilt analizi ve kişiselleştirilmiş ürün önerisi teknolojilerini aromaterapi ve dermokozmetik alanına entegre ederek kullanmaktadır.
Bu gelişmeler, eczacılık uygulamaları açısından da dikkate değerdir. Özellikle eczane temelli danışmanlık süreçlerinde AI destekli karar destek sistemlerinin kullanılması, önerilerin daha bireyselleştirilmiş, bilimsel ve güvenli hâle gelmesini sağlayabilir. Türkiye’de de OTC ürün grubunda yer alan aromaterapi ürünlerinin yaygınlığı göz önünde bulundurulduğunda, bu alanda eczacının etkin ve yetkin bir rol üstlenmesi, teknolojiyi doğru şekilde kullanabilmesi önemli bir gereklilik hâline gelmektedir.
Diğer yandan bu teknolojilerin etik kullanımı ve yasal sınırları da göz önünde bulundurulmalıdır. Yapay zekâ destekli danışmanlık sistemleri eczacının mesleki değerlendirmesinin yerini almamalı; aksine, eczacının uzmanlığını destekleyen bir araç olarak konumlandırılmalıdır. Ayrıca kişisel sağlık verilerinin korunması ve yasal düzenlemelere uygun hareket edilmesi zorunludur.
Sonuç olarak aromaterapi ve yapay zekâ teknolojilerinin kesişiminden doğan bu yeni uygulama alanı, eczacılık mesleği için önemli bir fırsat sunmaktadır. Bilimsel temele dayalı, kişiselleştirilmiş ve güvenli aromaterapi hizmetlerinin yaygınlaşması için Türkiye’de de bu konuda akademik çalışmaların ve saha uygulamalarının geliştirilmesi gerekmektedir.